10 Haziran 2012 Pazar

Sigorta prim ve vergi borcunu yapılandırıp da bozulanlara ‘affın affı’

Sigorta prim ve vergi borcunu yapılandırıp da bozulanlara ‘affın affı’
2011 Yılı Şubat ayında çıkarılan ve ‘Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı affı’ olarak açıklanan vergi, sigorta primi, su, elektrik, trafik vb borçlara getirilen yapılandırma ile borçlular, 31 Mayıs 2011 tarihine kadar ilgili idarelere başvurarak borçlarını yapılandırdı.
Kanuna göre, borçluların tercihine göre yapılandırılan borçların, tamamının peşin ya da 6, 9, 12, 18 taksit seçeneklerinden birine göre 2’şer aylık dönemler halinde ödenmesi gerekiyordu. Bu ödemelerin devamlılığını sağlamak için 3 taksidi ödemeyenlerin yapılandırması bozulacağından, yapılandırma öncesi mevcut borç yeniden tahakkuk edecekti. Ve bu şekilde borçlanma taksidini üçünü ödemeyenlerin yapılandırması bozuldu. Yapılandırmanın bozulması ilgili vatandaşlardan kurumlara çok fazla müracaat geldiğinden yeni bir fırsat sunma fikri oluştu ve kamuoyundaki tabiriyle ‘affın affı’ yine gündeme geldi.
4 ay içinde ödeme şartı
Bu fırsat 6111 sayılı Kanuna bir ekleme yapılarak, yasadan yararlanma hakkını kaybetmiş olanlara tanındı. Buna göre mevcut af yasasından yararlanan, ancak taksitlerini 3 kez üst üste aksattığı için hakkını kaybedenlere, ‘Borçlarını 4 ay içinde ödemeleri’ şartıyla yeni bir hak daha verilecek. Affın affı uygulamasının sadece kanuni hükümleri mevcut alt mevzuat düzenlemeleri netlik kazanmadı. Kanun yürürlüğe girdikten sonra yararlanma usulü belli olacak.
***
İstanbul’da 7 sosyal güvenlik merkezi açıldı
2008 yılındaki reformdan sonra illerdeki merkezi müdürlükler yerine vatandaşa daha yakınlaşarak hizmet sunmayı amaçlayan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 81 ilin bütün ilçelerinde sosyal güvenlik merkezleri açmaya başlamıştı. En son İstanbul’da Avrupa Yakası’nda 3 ilçede; Başakşehir, Esenler ve Sarıyer, Anadolu Yakası’nda 4 ilçede; Ümraniye, Tuzla, Beykoz ve Şile’de sosyal güvenlik merkezleri törenle açıldı. Açılışa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.
***
İşyerinde 10 yıl çalışan kıdem tazminatı alır kuralı yok
SORU: İşyerinde 2 ay sonra 10 yılımı dolduracağım. Kıdem tazminatımı alarak ayrılmak istiyorum. Ayrıldığımda kıdem tazminatı almaya hak kazanabilir miyim? (Dilek Budak)
CEVAP: Kıdem tazminatıyla ilgili farklı haberler gündeme geldiği için herhalde böyle bir kuralın olduğunu düşündünüz. 10 yıl çalışan işçiye kıdem tazminatı alarak ayrılabilme hakkı veren bir kural mevzuatta yok. 1475 sayılı eski İş Kanunu’nun 14. Maddesi’ne göre; kıdem tazminatının hangi hallerde alınabileceği açıktır.
***
Emekli aylığı başvuruyu takip eden aydan başlar
SORU: Eşimin aylık alması için gerekli şartları geçtiğimiz mayıs ayının 9’unda sağladı ve emeklilik için başvurduk. Ancak aylık başlangıcı haziran olacağı söylendi. doğru mudur? (Mevlüt Enver)
CEVAP: 5510 sayılı Kanun gereği aylıklar başvuruldukları ayı takip eden aybaşından hesaplanarak bağlanır. Başvurulduğu aydaki mevcut günden başlanarak kıst süre hesaplaması yapılmaz. Aylığı hakkedilmesi gerekli şartların sağlanması halinde ayın son günü bile olsa aylık için başvurmak 1 ay eksik maaş almayı önler.
***
Analık izni süresindeki sigorta bildirimi doğum parasını engeller mi?
SORU: Kurumsal bir işyerinde çalışıyorum. Toplu sözleşme gereği işçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilen sürelerde de işverenden maaş ödeniyor. Doğum için ayrılacağım sürede de bana maaşım tam ödenecek. Bu durum doğum parası almamı engeller mi? (Sevda Bilgin)
CEVAP: Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki 8’er haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Ödenek için şart, kadın sigortalının doğumdan önce ve sonra 8 haftalık sürelerde işyerinde fiilen çalışmamış olması gerekir. Ancak bu süreler işveren atıfeten veya yardım amaçlı maaş ödemesi halinde işçi adına bu ödeme için yapılacak sigorta bildirimi analık ödeneğinin alınmasına engel değildir. Ancak uygulamada geçici iş göremezlik sürelerinde işçisine ücret ödeyen işverenin söz konusu süreler için alınan ödenekleri ücret ödediği için işçiden istediği görülmektedir. Bu durumda işçi ile işveren atıfet kabilinden ödenen ücret ile SGK’dan alınacak geçici iş göremezlik ödeneği açısından mahsuplaşmaya gitmektedir.
Ersin Umdu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder