13 Haziran 2012 Çarşamba

Manzaralı ev ile bodrum kattaki dairenin KDV’si aynı olur mu?

SON haftaların en çok tartışılan konularından biri de; konutlardaki KDV oranı ile ilgili.
Olay çok yeni olduğu ve Sayın Cumhur-başkanı’nda imza aşamasında olduğu için çok kişi ayrıntılarını bilmeyebilir.
OLAY NE?
29 Mayıs 2012 tarihinde TBMM’ de kabul edilen ancak henüz Cumhurbaşkanı’nca onaylanmayan yasa maddesine göre; “..inşaat işinin yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yer esas alınarak” konutun, KDV’ye esas değeri bulunacak (6322 sayılı Kanun Md.22).
Vergi değeri ise; bina ve arazinin (arsanın) Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre belirlenen “emlak vergisi değeri” olarak belirtiliyor (Vergi Usul Kanunu Md.268).
Özet olarak, vergi kanunlarına yani Vergi Usul Kanunu ve Emlak Vergisi Kanunu’na göre, gayrimenkulün vergi değeri; emlak vergisi değeri ne ise o oluyor.
ÇELİŞKİ NEREDE?
Hangi birisi, o kadar çok ki..
Daha önce yazdık, emlak vergisi yönünden vergi değeri; aynı binadaki “Boğaz manzaralı” ev için de bodrum kattaki “güneş görmeyen” ev için de aynı!
Şimdi KDV yönünden de aynı olacak!
Daha açık bir anlatımla, Boğaz manzaralı 100 m2 ev ile ikinci bodrum kattaki 100m2’lik bırakın Boğaz’ı görmeyi güneş bile görmeyen evin KDV’si aynı olacak!
Yasa maddesindeki “vergi değeri” kavramından bu sonuç ortaya çıkıyor!..
Konutlarda emlak vergisi oranı binde 1 veya (Büyükşehir belediyeleri sınırları içinde) binde 2 olduğu için bodrum katta evi olanı zorluyor ama “perişan” etmiyor. KDV oranına gelince olay değişiyor. KDV binde değil yüzde olarak uygulandığı ve oranı da 18 olduğu için alıcıyı perişan eder.
DOĞRUSU NE?
KDV uygulaması yönünden doğrusu, KDV Kanunu Madde 20’de yazılı.
Buna göre, KDV matrahı; konutun bedelidir.
Bedel deyimi ise, teslim edilen konut karşılığı alınan veya borçlanılan para ve para
ile temsil edilebilen değerler oluyor.
KDV’de oran uygulamasında “emlak vergisi değeri”, yanlış bir tanım oluyor.
Bu olayda, bir başka doğru ise; yapılan düzenlemeden vazgeçilmesidir.
Daha önce de yazdık; konutlarda KDV, konutun alım-satıma esas değeri üzerinden alındığı için 1 milyon liraya konut alan bir kişi, 50 bin liraya konut alandan 20 kat fazla KDV ödüyor. Yeni yasa yürürlüğe girip, Kararname de çıkınca 360 kat fazla KDV ödeyecek.
Bu da; bedelin “düşük gösterilip, aradaki farkın açıktan alındığı” satışlara neden olacak. Hem KDV hem de gelir veya kurumlar vergisi kaybı doğacak. Kayıt dışılık artacak. Düşük bedelle satış gösteremeyenler aleyhine “haksız rekabet” oluşacak. Talep gerileyecek, istihdam azalacak.
Ekonominin “lokomotifi” olan inşaat sektörü ve buna bağlı sektörler, sonuçta Türkiye ekonomisi, bu düzenlemeden olumsuz yönde etkilenecek.
Bizden uyarması..
Şükrü Kızılot

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder