Eski Bağ-Kur sigortalıları, 5510 Sayılı Kanun’la birlikte 4/b statüsü sigortalıları olarak adlandırılmaya başlandı. Kanun bu statüdeki sigortalılara kısa vadeli sigorta kolları açısından bir takım yeni imkanlar da sağladı. Örneğin iş kazası ve meslek hastalığı ile analık halleri nedeniyle istirahatlı kaldıkları sürede geçici işgöremezlik geliri ya da halk dilinde bilinen ismiyle rapor parası ödenmesi gibi…
Bir başka koşul da yatarak tedavi ile ilgili. Bu sigortalılar, ancak yatarak tedavi gördükleri veya yatarak tedavi sonrası aynı tedavinin devamı kapsamında verilen ayaktan istirahat süresince geçici işgöremezlik ödeneği alabilir. Bunun tek istisnası, analık halindeki doğum öncesi ve sonrası istirahat süreleri için geçerli. Bu sürelerde rapor parası alabilmek için yatarak tedavi koşulu bulunmuyor. Kısacası kanunun 4/b sigortalılarına sağladığı rapor parası hakkı, yine kanunda yer alan bazı koşullarla hayli sınırlanmış. Örneğin, ufak tefek iş kazalarında 4/b statüsü sigortalısının rapor parası almasına imkan bulunmuyor.
Örneğin 2011/Eylül ayında iş kazası geçiren sigortalının günlük kazancı hesaplanırken öncelikle 2011/Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına bakılacak ve bu üç aydaki prime esas kazançlar toplamı, bu üç aydaki prim gün sayısına bölünecektir. Sigortalı, geriye doğru on iki aylık sürede çalışmamış ve henüz işe girdiği ay iş kazası geçirip işgöremezliğe uğramışsa, bu defa işe başladığı tarih ile işgöremezliğe uğradığı tarih arasındaki kazanç ve gün sayılarına bakılır. Hatta işçi, işe başladığı gün iş kazası geçirmiş ve henüz ücret almamış olabilir. Bu durumda günlük kazanç tespiti aynı veya emsal işte çalışan benzer bir sigortalının günlük kazancı esas alınarak saptanır. Nitekim en kötü ihtimalle, bir kanuni karine olarak asgari ücret dikkate alınacaktır.
.
Sigortalı işyerinde, normal ücreti dışında belirli aralıklarla prim ikramiye ve benzeri nitelikteki arizi ödemeler de alabilir. Bu durumda, ücret dışındaki ödemelerin bir kısmı da ödeneğe esas günlük kazancın hesabında dikkate alınır. Sigortalının önce, sadece normal ücreti göz önünde bulundurularak günlük kazancı hesaplanır. Ardından prim ikramiye ve bu türden ödemeler dikkate alınarak ikinci bir hesaplama yapılır. Prim, ikramiye ve benzeri ödemelerin eklenmesi suretiyle bulunan günlük kazancın ancak, sadece normal ücret dikkate alınarak hesaplanan günlük kazancın yüzde elli fazlasına kadar olan kısmı dikkate alınabilir. Örneğin sigortalının sadece son üç aydaki normal ücretleri ile hesaplanan günlük kazancı 60-TL ise prim ikramiye v.b. ödemeler dikkate alınarak bulunan günlük kazancın 90-TL’sine kadar olan kısmı dikkate alınır. Daha fazlası ödenek hesabında göz önünde bulundurulmaz.İşte prim ikramiye v.b. arizi ödemelerin işgöremezliğin başladığı tarihten önceki son üç aylık dönem içerisinde yapılıp yapılmadığı, sigortalılar arasında günlük kazancın buna bağlı olarak da alacağı rapor parası miktarını doğrudan etkiler. Dolayısıyla aynı işyerinde çalışan ve birbirine yakın ücretleri alan sigortalılara, SGK tarafından farklı tarihlerde ödenen rapor paralarının miktarları da farklı olabilir. Farklılığın kaynağını bilemeyen sigortalılar da zaman zaman bu duruma itiraz edip yakınabilir. Rapor parasını doğrudan etkileyen bir başka unsur ise tedavinin yatarak ya da ayaktan yapılmasıdır. Çünkü günlük geçici işgöremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde günlük kazancın yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisi üzerinden hesaplanır.
Celal Kapan
http://www.yeniasir.com.tr/Yazarlar/celal_kapan/2011/09/16/sgk-rapor-parasi-kurallari
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder